Uyku, çaresizce yenik düşülen, cezbedici, yenileyici ve gizemli bir haldir. Bebeklerin daha fazla ihtiyaç duyduğu zaman geçtikçe bu ihtiyacın azaldığı, yaşamın ise büyük bir kısmını geçirdiğimiz fizyolojik bir ihtiyaçtır. Bireyin duyusal ya da herhangi bir uyaranla uyandırılabileceği bir bilinçsizlik durumu olarak tanımlanır. Uyku, vücudun yenilenmesi, metabolik enerjinin korunması, bilişsel işlevlerin korunması ve duygusal gelişim için gereklidir. Bu fizyolojik ihtiyaç çocukların gelişiminde temel bir etmendir. Yetersiz bir uyku çocukların biyo-psiko-sosyal sağlığını, günlük rutinlerini, davranışlarını ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkiler. Çocuklarda günlük uyku süresi yaşa ve çevresel etmenlere bağlı olarak farklılık göstermekle birlikte genel olarak uzmanların belirlediği saat aralıkları aşağıdaki gibidir;
- İlk çocukluk döneminde uyku ihtiyacı yaklaşık olarak 11-13 saattir.
- Orta çocukluk döneminde ise uyku ihtiyacı 9-11 saat arasındadır.
Bu dönemde çoğu çocuk gece boyunca uyur ve gündüzleri bir kere öğle uykusuna yatar. Önemli olan çocuğun uyuması değil bununla birlikte bölünmeyen bir uyku düzenine sahip olmasıdır. Araştırmalara göre çocukların yaklaşık dörtte birinde uyku sorunu vardır. Uyku sorunlarına sahip olan çocuklar ileriki yaşlarında kaygılı, depresif, aşırı kilo gibi birtakım sağlık problemleri yaşamasına sebep olabilir.
UYKU PROBLEMLERİ
Narkolepsi
- Bu bozuklukta gün içerisinde aşırı uyuma ve uyku nöbetleri, uyanırken ya da uykuya dalarken birden kıpırdayamama, konuşamama ile belirli uyku felci ve uykuya dalarken varsanılar görülür.
- Nadir görülen bir durumdur.
Uykusuzluk (İnsomnia)
- Uykuya dalmada ya da uykuyu sürdürmede güçlük olarak tanımlanır. İnsomnia, depresyonda, manide, ağrılı durumlarda, bazı hastalıklarda, mutluluk verici bir olayın beklentisi içinde olma durumunda, oda veya yatak değişikliği gibi durumlarda görülür. Her yaşta görülebilen bir durumdur.
Uyku Terörü
- Uyanıklık bozukluklarının en dramatik olanıdır. Uykunun genellikle ilk birkaç saatinde bir rüya olmaksızın bireyin birden tüyleri ürperten bir çığlıkla başladığı ve çok korkmuş göründüğü bir uyanma nöbetidir. Genellikle 4-12 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Uyku terörü yaşayan çocuğun, göz bebekleri büyür, nefes alması hızlanır, terler ve çok hareketlidir. Bu olay karşısındaki kişiyi dehşete düşürse de yaşayan kişi bunların farkında değildir. Uyandığı zaman hiçbir şey hatırlamaz. Bu durum sırasında ebeveyn çocuğu uyandırmamalıdır.
Uyurgezerlik
- Uyku sırasında birçok kez kalkma ve gezinme dönemleridir. Bazen sadece yataktan kalkıp birkaç adım atarlar bazen de evin dışına çıkabilirler. Uyurgezerlik tetikleyici bir olay ardından açığa çıkabilir. Çocuklarda yaş ilerledikçe görülme sıklığı azalır. Hastanın kendisine zarar verebilmesini önlemek için odadaki tehlikeli eşyalar, nesneler kaldırılmalıdır. Bu dönemlerde kişiye nazik ve sakin bir şekilde müdahale edilmeli, yatağına uyandırılmadan götürülmelidir.
Konfüzyonel Uyanmalar
- Bebeklerde ve çocuklarda çok sık görülür. Ağlama veya yatağın etrafında şaşkın şekilde gezme ile başlar. Dışarıdan bakıldığında uyanık ama şaşkındır.
Sonuç olarak anne babalar çocuğun uyku düzenine saygı duymalı ve sağlıklı bir uyku için gerekli birtakım düzenlemeler yapmalıdırlar. Çocuk uykulu hissetmeden yatağa girmemeli, saatlerinin düzenli olması gerekir. Her sabah aynı saatte ve erken kalkmalıdır. Çocuk açken yatırılmamalı ama yatmadan önceden ağır yemekten, büyük porsiyonlardan kaçınmalıdır. Çocuk gün içerisinde özellikle de uyku öncesinde kafein içeren içecekler tüketmemelidir. Sağlıklı bir uyku için çevresel faktörlerde önemlidir. Bu yüzden çocuğun yatak odası uygun ısıda, rahat, sessiz, karanlık olması gereklidir. Yatak odalarında gece lambaları tercih edilebilir ve yatak odalarında televizyon bulundurulmamalıdır.
KAYNAKÇA
SANTROCK, J. W. (2014). Yaşam Boyu Gelişim/ Gelişim Psikolojisi. Nobel Akademik.
SARI, Y. D. (2012). ÇOCUKLARDA UYKU. Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi.
TEMEL, T. G. (tarih yok). Anaokulu Çocuklarında Uyku Sorunu Yaygınlığı ve Etkili Etmenler. Florence Nightingale Journal of Nursing: https://fnjn.org/Content/files/sayilar/207/164-173(1).pdf adresinden alındı
Comments